Türkiye’de köy denilince, nüfusu az, önemli yerleşme merkezlerinden uzak, ekonomik yapısı büyük ölçüde tarıma dayalı ve kendisine özgü toplumsal ilişkileri bulunan yerleşme birimi akla gelir. Bu açıdan köylere zaman zaman “kırsal yerleşmeler” ve bu yörelerde yaşayanlara da “kırsal nüfus” gibi adların verildiği görülmektedir. Ancak, “kırsal” sözcüğü, yalnız köyleri içermemekte, köylerle birlikte belli bir nüfus yoğunluğuna ulaşamayan kasabaları ve muhtarlık olmayan küçük yerleşim birimlerini de kapsamı içine almaktadır.
Köy kavramı, her şeyden önce bir yönetim biriminin belirlenmesi ile ilgili olduğundan, bu açıdan bazı yasal tanımlara konu olmaktadır. Köy Kanunu köyü, “nüfus”, “orta malları ve diğer taşınmazları” bakımından tanımlanmıştır. Kanuna göre, “nüfusu 2.000’den aşağı” yerleşme birimleri köydür. Ayrıca, “cami, mektep, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar bağ, bahçe ve tarlaları ile birlikte bir köy teşkil ederler”. Köy Kanunu yasal uygulamalar için 150 kişilik alt nüfus tabanı da öngörmektedir. Buna göre, nüfusu 150 ila 2.000 arasındaki yerlerde 442 sayılı Köy Kanunu, tam olarak uygulanmaktadır. Nüfusu 150’den az olan köyler, şu durumlardan birini seçmekle yükümlüdür:
20 Mayıs 2002 tarihi itibariyle muhtarlık teşkilatına sahip köylerin sayısı 35.124’tür. Mahalle, oba, mezra, kom, divan, iskele ve istasyon gibi köy altı yerleşim birimleriyle birlikte bu sayı 80.000’i aşmaktadır. Kırsal kesimdeki yerleşim birimleri dağınık bir manzara göstermektedir. Köylerimizin büyük bir kısmı, dağ eteklerinde ve yamaçlarda bulunmaktadır. Ortalama köy büyüklüğü 650 – 700 kişi civarındadır. Köylerimizin bu yapısı, kamu hizmetlerinin yürütülmesini zorlaştırmakta ve maliyetleri yükselmektedir.
Görevleri
Köyün zorunlu işleri; sağlık, temizlik, bayındırlık, tarım ve eğitim konularıyla ilgilidir. Bataklıkları ve su birikintilerini kurutmak, köye kapalı yoldan içme suyu getirmek, kuyu ve su kanallarını daima temiz tutmak, köyün temizlik ve sağlık alanındaki zorunlu işleridir. Köy içi yolları, mescit, okul ve konuk odası yapmak veya yaptırmak da köyün bayındırlık görevleri arasındadır. Köydeki hayvanlara, ekinlere, meyvelere ve diğer bitkilere ârız olan hastalıkların önlenmesi için merkezi yönetim kuruluşlarıyla işbirliği yapmak, köyün diğer zorunlu işleridir.
Köyün isteğe bağlı işleri de, nitelik itibariyle, zorunlu görevlere benzemektedir. Ancak isteğe bağlı işler, daha çok köyün, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesi ve güzelleşmesi ile ilgili hizmetlerden oluşmaktadır. Köyde çamaşırlık, hamam, Pazar ve çarşı yerleri yapmak, uygun yerlerde orman yetiştirmek, köyde sulama tesisleri kurmak ve köylünün bilgisini artıracak türden kitaplar getirmek gibi işler, köyün isteğe bağlı görevleri arasında yer almaktadır.
Köylerin yönetimi, “muhtar”, “köy derneği” ve “köy ihtiyar meclisi” olmak üzere üç organdan oluşmaktadır.
Muhtar
Muhtar, köy yönetiminin başıdır ve devletin köydeki temsilcisidir. Muhtar, köy derneği tarafından beş yıllık bir süre için seçilmektedir. Muhtarlık seçiminde siyasi partiler aday gösteremezler. Muhtarın, köy tüzel kişiliğinin yürütme organı olması sebebiyle köyle ilgili görevleri, devletin köydeki temsilcisi olması nedeniyle de devletle ilgili işlevleri bulunmaktadır.
Muhtarın köyle ilgili görevleri; köylünün zorunlu işlerini yapmak ve yaptırmak, köy işlerine harcanacak olan parayı toplamak ve harcamak için emir vermek, mahkemede ve diğer resmi yerlerde köyü temsil etmektir.
Muhtarın devlet görevleri; yasaları ve hükümet emirlerini halka duyurmak, dirlik ve düzenliği sağlamak, nüfus işlerini düzenlemek, doğal afet gibi olağanüstü olayları gerekli yerlere bildirmek, merkezi yönetim kuruluşlarının köyle ilgili faaliyetlerine yardımcı olmaktır. Muhtar, köyde devletin temsilcisi olması sebebiyle, il veya ilçe ya da bucaktaki mülki idare amiri, jandarma, nüfus ve ziraat memurları gibi kamu görevlileriyle sürekli ilişki halindedir.
Muhtar, seçimle işbaşına gelen bir yerel yönetici olmasına rağmen, maaşını, köy bütçesi yerine devletten almaktadır. Bir yerel yönetim biriminin başı ve yürütme organının devletten maaş alması, onu siyasi bir yönetici olmaktan çıkarmakta ve klasik bir “devlet memuru” haline getirmektedir. Mülki amirler, muhtarın köyün yararına olmayan karar ve işlemlerini bozabilirler. Ancak muhtarın yerine geçerek karar vermezler. Yasalarda kendisine verilen görevleri yapmayan muhtar, yetkili idari yargı organının kararı ile görevden uzaklaştırılabilir.
Köy Derneği
Köy derneği, köy tüzel kişiliğinin genel karar organıdır ve köydeki seçmenlerden meydana gelmektedir. Köydeki bütün seçmenler, köy derneği aracılığı ile sınırlı da olsa köy yönetimine doğrudan katılabilmektedirler. Bu organın adının “dernek” olması, Dernekler Kanunu’na göre kurulan derneklerle bir benzerliği çağrıştırabilir. Oysa köy derneğinin, isim benzerliği dışında diğer derneklerle hiç bir ilişkisi yoktur. Köy derneğinin kaldırılması yönünde görüşler bulunmaktadır. Köy derneği yerine, üyelerinin sayısı köylerin büyüklüğüne göre değişen bir köy meclisi kurulabilir. Köy derneğinin en önemli görevleri şunlardır:
Köy İhtiyar Meclisi
Köy ihtiyar meclisi, köy yönetiminin yürütme, denetleme ve karar organıdır. İhtiyar meclisi, “seçimle gelen” ve “tabii” olmak üzere iki tür üyeden oluşmaktadır. Seçimle gelen üyeler, köy derneği tarafından tek dereceli ve çoğunluk usulüne göre yapılan seçimle, beş yıllık bir süre için belirlenmektedir. Seçimle işbaşına gelen üyelerin sayısı, nüfusu 1.000’e kadar olan yerlerde 8, 1.000-2.000 arasındaki yerlerde 10 ve 2.000’den fazla olan köylerde 12 kişidir. Bunların yarısı asıl, diğer yarısı ise yedek üyedir. Köy ihtiyar meclisi üyeliği seçimlerinde de adaylık usulü yoktur. Seçmenler, muhtar için bir ad, ihtiyar meclisi üyeleri için asıl üye sayısının bir katı kadar isim yazılmış oy pusulalarını aynı zarfa koyarak oylarını kullanırlar.
Köy okulunun müdürü ve köy imamı, ihtiyar meclisinin tabii üyesidir. Köy ihtiyar meclisinin, “yönetim”, “denetim” ve “yargılama” olmak üzere üç işlevi bulunmaktadır. İhtiyar meclisinin görevleri şunlardır:
Mahalle Yönetimi. Her kent ve kasaba, çeşitli adlarla ifadelendirilen mahallelerden meydana gelir. Belediye sınırları içinde mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi bölünmesi, adları ile sınırlarının belirlenmesi veya değiştirilmesi, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile olmaktadır. Mahalle; il, belediye ve köy gibi bir yerel yönetim birimi değildir. Mahallenin tüzel kişiliği yoktur. Mahalle yönetimi, hizmet ve sorumluluk bakımından, belediye ve mülki makamlarla (vali ya da kaymakam) ilişkilendirilmiştir. Mahalli mülki makamların, mahalle muhtarları üzerinde hiyerarşik denetimi andıran yetkileri bulunmaktadır. Bununla beraber mahalle, organlarının seçimle işbaşına gelmesi bakımından yerel yönetim birimlerine benzemektedir.
Yorum yap